بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوٓاْ ءَالِهَتِنَا لِشَاعِرٍ مَّجْنُونٍۭ ٣٦

Deli bir şair için tanrılarımızı mı bırakalım? derlerdi.

– Seyyid Kutub

بَلْ جَآءَ بِٱلْحَقِّ وَصَدَّقَ ٱلْمُرْسَلِينَ ٣٧

Hayır! O gerçeği getirmiş ve peygamberleri de doğrulamıştı.

– Seyyid Kutub

إِنَّكُمْ لَذَآئِقُواْ ٱلْعَذَابِ ٱلْأَلِيمِ ٣٨

Şüphesiz siz can yakıcı azabı tadacaksınız.

– Seyyid Kutub

وَمَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ٣٩

Sadece yaptığınız işlerle cezalandırılıyorsunuz.

– Seyyid Kutub

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلْمُخْلَصِينَ ٤٠

Ancak Allah'a gönülden bağlı kulları bu cezanın dışındadır.

– Seyyid Kutub

أُوْلَٰٓئِكَ لَهُمْ رِزْقٌ مَّعْلُومٌ ٤١

Onlar için bilinen rızık vardır.

– Seyyid Kutub

فَوَٰكِهُۖ وَهُم مُّكْرَمُونَ ٤٢

Çeşit çeşit meyveler vardır.

– Seyyid Kutub

فِى جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ٤٣

Nimet cennetlerinde.

– Seyyid Kutub

عَلَىٰ سُرُرٍ مُّتَقَٰبِلِينَ ٤٤

Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.

– Seyyid Kutub

يُطَافُ عَلَيْهِم بِكَأْسٍ مِّن مَّعِينٍۭ ٤٥

Önlerinden akan kaynaktan doldurulmuş kadehler dolaştırılır.

– Seyyid Kutub

بَيْضَآءَ لَذَّةٍ لِّلشَّٰرِبِينَ ٤٦

Berraktır, içenlere lezzet veren bir içki.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu